Zerin Ruken: Zilanlaşarak Önder Apo’yu Özgürleştirelim

KJK Yürütme Konseyi Üyesi Zerin Ruken, ANF’ye değerlendirmelerde bulundu…

Ruken, şehit Zeynep Kınacı (Zilan) şahsında şehitleri anarak, “Özgürlük tutkusunu savaş ve yaşam gücüne dönüştüren Zilanlar’ın iddiasıyla, ‘Bi Jin-Jiyan-Azadî İle Kadın Devrimine Yürüyoruz’ hamlesine katılalım. Ve bugün bu uğurda direnen, şehit düşen yoldaşlarımız şahsında yürüyen mücadelenin tarihsel-toplumsal yanı olduğunu unutmadan ve egemenlikli uygarlıkla tarihsel bir hesaplaşmanın yaşandığını bilmek, bilince çıkarmak önem kazanmıştır. Tanrıça Zilan yoldaşın büyük eyleminin yıl dönümünde Kürtlüğün ve kadının zafere yürüyüşünü kutluyorum” dedi.

KJK Yürütme Konseyi  Zerin Ruken, şöyle devam etti:

“Zilan yoldaşın aydınlattığı tarihsel yolda Zap, Avaşin, Metina, Heftanin ve Xakurkê’de direniş sergileyen yoldaşlar APOCU ruhu, Zilan çizgisini temsil etmektedir. Bu anlamda çizgi ve ilkeler soyut değil son derece somutlaşmış, özgür yaşamın ve fedaice savaşmanın gerçeği haline gelmiştir. Açığa çıkan fedai direniş ruhu haziran ayının büyük şehitleri olan Zilan, Sema ve Gulan yoldaşların fedailik çizgisinin zirvede yaşanmasıdır. Kurdistan’ın işgaline ve soykırım politikalarına karşı en önde savaşan cesur kadın özgürlük savaşçılarının gösterdikleri emsalsiz direniş ve fedaice mücadeleden dolayı kutluyoruz. Yiğitçe savaşan, düşmana kök söktüren YJA Star ve HPG gerillalarını devrim coşkusuyla, haziran ayının ve savaşın sıcaklığıyla selamlıyorum.

Bin yılların direniş kültürünü temsil eden, yaşatan ve bizlere anlamlı yaşama ve özgürlüğe adanmanın yüceliğini gösteren, yürek, beyin ve bedenlerini özgürlük ve hakikate adayan, kadın özgürlük hareketimizin büyük şehitleri Zilan-Zeynep Kınacı, Serhıldan-Sema Yüce ve Gulan-Filiz Yerlikaya, Rojhilat Kurdistan’ında Şehit Zilan Pepule yoldaşları sevgi, saygı ve minnetle anıyorum. Yine Zap, Metina, Heftanin direnişinde Zilan çizgisinde savaşan, şehadete ulaşan tüm yoldaşlarımızı Mizgin Ronahi, Şaristan, Gülçiya, Leyla Amed, Raperin Amed, Berivan Zilan, Zilan Konya yoldaşlar şahsında saygıyla anıyoruz. Şehitlerimize Önderlik çizgisinde, PKK-PAJK ruhuyla sahip çıkarak şehitlerimizin takipçisi olacağız.

Aynı zamanda yine haziran ayında şehit düşen değerli yoldaşlarımız Helmet-Diyar Xerib, LeylaWan son olarak Qamişlo’da TC’nin keşif uçaklarıyla şehit düşen şehit Reyhan, Yusra, Yusif arkadaşları da en devrimci duygularımla anarken binlerce şehit ordusu karşısında yaşadığımız büyük sorumluluğun bilinciyle sürece öncülük etmenin kararlılığı ile görevlerimizi yerine getireceğimizi belirtiyoruz. Şehitler özgürlük tutkumuzu gürleştirmekte, düşmanı yenme gücünü vermektedir. Zaferin yolunu göstermektedir. Mücadelemizin bugünlere ulaşmasında binlerce şehit gerçeği karşısında Önderlik çizgisinde mücadele eden ve yaşayan Önder APO’nun savaşçılar olarak aynı çizgiyle birleşme, bütünleşmeyi yükselterek, tecridi paramparça edeceğiz. Kadın Özgürlük Devrimini ve kadın özgürlük mücadelesindeki ısrarımız Zilan, Sema ve Gulan, Gulçiya, Raperin Amed, Berivan Zilan, Leyla Wan, Leyla Sorxwin yoldaşın çizgisindeki ısrarımızdır. Zilan tarzında yaşam, özgürlük duruşumuzun büyük bir eylemidir. Özgür yaşamın manifestosu ve yol haritamızdır. Tarihe mal olmuş, tarih yazmış, tarih olmuş kişilik, duruş ve eylemler nadir ve nadidedir. Ölçü, ilke olmuşlardır. Onları doğru anlamak, temsil ettikleri değerleri, özgürlük anlayışlarını ve gerçeklerini bilince çıkarıp, yaşamsallaştırmak, onların izinde yürümek bugün tüm Apocu felsefede savaşan, insanın öncülüğünü yapandır. Yine dünyanın her yerine dağılan jin-jiyan -azadî felsefesini bugün de kadın devrimini örgütleyenlerdir. Önderliğimiz Zilan yoldaş şahsında açığa çıkan özgürlük düzeyini, askeri ve taktik yetkinliği, ideolojik derinliği defalarca değerlendirmiş, çözümlemiş ve kendisini kadın hareketinin savaşçısı, Zilan’ın emir eri olarak tanımlamıştır. Bu anlamda Önderliğimiz Zilan çizgisinin kadın özgürlüğüne ve hareketine mal edilmesi için ne gerektiyse yapmış ve şehit çizgisinin yaşaması için layıkıyla değer vermiştir.

Zilan yoldaş ve Rojhilat Kurdistan’ında aynı tarihte Merivan’da şehit düşen Zilan Pepule şahsında, APOCU felsefenin ne kadar güçlü kavrandığının çizgisinin somutlaşmasını görüyoruz. Bir felsefe kavranmadan, pratikleşmesi de sağlanamaz. Bugün Zilanlaşanların gerçeği, çizgisi ve eylem güçleri karşısında Zilanlaşan ve Agitleşen, Kemal Pir yoldaşları özgürlük hareketimizin ölçüsü haline getirmiştir.

Zilan çizgisine göre yaşamın ve mücadelenin ölçüsünü; bugün Zilanlar bir kişi değildir; binlerce Gulçiyalar, Leyla Amedler, Xebatlar, Raperin Amedler, Berivan Zilanlar, şehit Zilan Pepule’dir ve Reyhan’dır. Öncü komutanlarımızın yarattıkları bir çizgi var. Bir yaşam tarzıdır, bir savaş̧ tarzıdır, bir zafer tarzıdır. Bu da bugün bizlere dayatılan, halkımıza dayatılan soykırım gerçeğine karşı en büyük cevabı fedaice savaşarak zaferli yolun somutlaşma halini ortaya koymaktadırlar. Zilanlar’ın gerçeği bugün dört parça Kurdistan’da böyle somutlaşmaktadır. Fedailik ve zafer tarzının somutlaşmasıdır. Özgürlük tanrıçalarımızın hakikatleri böyle somutlaşmıştır. Bu mücadele bugün böyle somutluk buluyor.

Zilan yoldaş,1996 yılında Önderliğimize ve Önderliğimiz şahsında özgürlük hareketimize karşı geliştirilen komplo ve suikast girişimine karşı 30 Haziran günü Dersim’de fedaileşerek sürece, Önderliğe cevap olmuştur. Zilan arkadaş mektubunda “Halkımın özgürlük isteminin ifadesi olmak istiyorum. Emperyalizmin kadını köleleştiren politikalarına karşı, bombayı kendimde patlatarak hıncımın ve öfkemin büyüklüğünü göstermek istiyorum… Kurdistan kadınının diriliş sembolü olmak istiyorum” diyor ve Kurdistan kadınının diriliş sembolü olmayı başarmıştır. İddiası, morali, inancı ve azmi o kadar büyük ki yaşamdan vazgeçmeyeceğini, Kurdistan kadınının yaşamdan vazgeçmemesi için de yaşam iddiasının büyüklüğünü iki defa vurguluyor. Yaşamın da direnilerek kazanılacağını eylemiyle göstermiştir. Her açıdan Kurdistanlı devrimci kadınlara ve savaşçı militan yapıya mesaj veriyor. Aslında bir çağrıya dönüşüyor. Yaşamında, savaşında, mücadelenin ve özgürleşmenin de içiçeliğini, bütünlüğünü ve birbirinden ayrılmazlığını ifade etmektedir.

Yaşamın güzellikle, doğruluk ve iyilikle inşa edilebilmesi insanın kendi elindedir. “Anlamlı bir yaşamın ve büyük bir eylemin sahibi olmak istiyorum” belirlemesiyle yaşamın eylemle bağlantısını güçlü kurduğu ve varlığın korunmasının mutlaka anlamlı, kültürlü ve ahlaklı olmasına bağladığını ortaya koymaktadır. Bu anlamda ahlaki ve politik toplumun yaratılmasında kadronun, militan gücün ulaşması gereken anlama düzeyini ifade etmiştir. Yeni paradigmanın doğuşuna, kendinde yarattığı özgürlük bilinci ve uygulamanın gücüdür. Aynı zamanda kendisini eylemselleştirip, Önderlik üzerindeki komploya dikkat çekmiş, gerillaya dönük geliştirilen imha operasyonlarına karşı taktik yenilik geliştirmiştir. Ve Kürt kadın militanının özgürlük düşüncesiyle buluşunca, iradeleşince nasıl bir güce dönüşeceğini göstermiştir. Zilan gerçeğinde anlaşılması, kavranması gerekenin özgürlük istemi ve kesin özgür yaşam arayışıdır. Zilan yoldaşın eylemindeki özgürlük düzeyi, iddiasının yüceliğini ve amaçla bağının niteliğini ifade etmektedir. Bu nedenle Zilan yoldaş partileşme çizgisinin manifestosu, özgürlük anlayışımızın ve kadın kurtuluş ideolojimizin de doruğa çıkmasıdır. Bugün Dünya, 30 Haziran günü Önderliği, özgürlük hareketini ve Zilanlaşan Kürt kadın öncülerinin mücadelesiyle Bi Jin Jiyan Azadi felsefesiyle kadın devrimine doğru yürüyor. Bu yürüyüşte erkek egemen devlet gerçeğini sarsmaktadır. Zeynep Kınacı yoldaş şahsında Kürt kadın gerillası tarih yazmıştır. Tarihin derinliklerine gömülen Ana tanrıça geleneğinin bu topraklarda halen yaşandığını ve yaşayacağını kanıtlamıştır. Tarihselleşen Zilanlar’ın gerçeği kadın özgürlük ideolojisinin toplumsal-tarihsel yapısının, kavram ve kuramının oluşmasında bir öncü büyük komutan olmaya devam etmektedirler. Zilanlar bir çizgi, Zilanlar direnen Kürt kadının kimliği, kişiliği, özgür yaşam iddiasının somutlaşmasıdır. Mücadele yükseldikçe, direniş derinleştikçe Kürt kadının güçlü savaşçılığı, özgürlük tutkusu ve arzusu katlanarak artmış, dağların doruklarından dünya kadınlarına ve demokratik insanlığa ulaşmıştır. Kurdistan dağlarında yıllardır yaşayan, kendini eğiten ve bilinçlendiren özgür Kürt kadını zalim erkeklikten, kapitalist modernite güçlerinden intikam almakta, yeni, özgür ve sosyalist yaşamın inşasına öncülük etmektedirler.

Dolayısıyla,17 Haziran’da şehadete ulaşan Sema Yüce yoldaş da Zilan çizgisinde yücelmiş, fedaileşmiştir. Sema tarzında direniş, özgürlük ideolojimizin pratikleşmesidir. Önderliğimiz kadın kurtuluş ideolojisini ilan ettikten sonra hem Önderliğimizin geliştirdiği kadın kurtuluş ideolojisine sahip çıkmak hem de Zilan çizgisinde manifestolaşan özgür kadın kişiliğinin gelişebileceğini göstermiştir. Önderliğe ve özgürlüğe duyduğu sevgisini ve tutkusunu Newroz ateşine dönüştürmüş ve ‘8 Mart’tan 21 Mart’a ateşten bir köprü olmak istiyorum’ sözleriyle bedenini ateşe vermiştir. Sema arkadaş düşmanın rehin alma politikasını, esaret gerçekliğini erkenden çözmüş ve düşmana her yerde vurulabileceğini gösteren, Mazlum Doğan, Kemal Pir, M. Hayri Durmuş ve Dörtler’in aydınlattığı yolda yürüyen binlerce özgürlük tanrıçalarımızdandır. Her özgürlük savaşçısının ulaşmaya çalıştığı ideolojik-örgütsel ve teorik düzeyin zirvesini yaşamıştır. Kendi olma, kendiyle buluşma, tanışma, anlama ve kavramayla birlikte hakikat yoluna girilmesi gerektiğini göstermiştir. Duygu, düşünce hatta his dünyasını bile inceliklerine kadar çözümlemiş ve egemen erkek kişiliğini, parti yaşamına yansıma biçimini, en ince kurnazlıklarını, bilgi birikimiyle etrafını etkileme çabalarını zindan ortamından yola çıkarak değerlendirmiş ve ‘gökyüzünde tek bir güneş vardır’ tespitiyle komplocu erkek yaklaşımını boşa çıkarmıştır. Karanlığın şafak vaktinde dünyayı, insanlığı aydınlatan tek bir güneşin olduğunu haykırmış, yüreğinde Önderlik sevgisi ve bağlılığı dışında hiçbir şeye yer vermemiştir. Şu anda bu haykırış Kurdistan dağlarının yüceliklerinde, zirvelerinde düşmana büyük darbeler vurmaktadır. Binlerce Zilan’ın fedailik çizgisi, özgürlük yürüyüşü zaferi müjdelemektedir. Özgürlük duruşunun somutluğu yankılanmaktadır. Kadın duyarlılığını, özgürlük aşkını ve örgütlenmeye, başarıya olan inancını göstermiştir. Bu anlamda kadın özgürlük mücadelesinden, örgütlü gücünden, özgürleşerek güzelleşen kadından etkilenen erkek yoldaşlarımızın özgürleşme mücadelesi de tarihi bir anlam taşımaktadır. Erkek egemenlikli anlayış ve sisteme karşı özgür kadın ve erkeklerin mücadelesi elbet yaşamı özgürleştirecektir. Bugün bu özgürlük çizgisi tüm Kurdistan parçalarında şehitlerimiz tarihin ve özgür kadının diriliş gününe dönüşmüştür. Özgürlük tanrıçamız Zilan yoldaşın çizgisinde ölümsüzleşmeyi mümkün kılan yaşamın örülmesinde, Sema arkadaşın ideolojik-teorik derinliğinde, militan gerçekliğinin yaratılmasında öncülük yapmıştır. 7 Haziran 2002’de katledilen Gulan yoldaş tasfiye sürecinde Önderlik ve özgürlük çizgisinden asla taviz vermeyen öncü militan kadın kimliğidir. Çizgi savaşımında, ideolojik duruş, ilişki ve yaklaşımda her zaman istikrarlı bir yaklaşımın sahibi olmuştur.

Şu anda da olduğu gibi Zilan, Sema, Gulçiya, Leylalar, Raperin, Berivan Zilan, Zilan Konya, Gulan, Rojhilat’ta Merivan’da şehit olan Zilan Pepule yoldaşların direniş ruhu, mücadele azmi ve özgürlük tutkusu hep böylesi tarihsel anlar yaratmakta, bu tarihi anların birikimi ve sürdürülmesi ile kadın mücadelemiz kadın devrimine yürümektedir. Kürt kadın özgürlük savaşçıları demokratik ulusun özgür ve demokratik zihniyetini Kurdistan topraklarında savaşarak, direnerek inşa etmektedir. İnsan eliyle inşa edilen yalancı gerçeklik ve zalim egemen sistem şimdi tekrar insan eliyle, özgür kadın zihniyetiyle değiştirilmektedir. İşte bugün kadın hamlemiz olan ‘Bi Jin Jiyan Azadî İle Kadın Devrimine Yürüyoruz’ vesilesiyle her yerde bu hamlemizin güçlü geliştirilmesinde şehitlerimizin özgürlük ütopyalarına cevap olacağız. Kurdistan’da başlayan mücadelemiz şimdi Ortadoğululaşmış ve Rojava devrimiyle birlikte evrenselleşme niteliği kazanırken, Rojhilat’ta şehit Zilan Pepule, Şirin Elemhuli’lerin bıraktığı miras üzerinden ve Jina Emini’nin, onlarca jin-jiyan azadî devriminin şehitlerinin aydınlattığı mücadele meşalesi ile kadın devrim mücadelesi yükselmektedir.”

‘ÖNDER APO’NUN PARADİGMASI DÜNYANIN HER YERİNDE ALTERNATİFTİR’

Zerin Ruken, Demokratik Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü Paradigma temelinde gelişen mücadelenin Ortadoğu’nun, dünyanın değişim denkleminde ciddi bir role sahip olduğuna dikkat çekerek, şu değerlendirmeleri de yaptı:

“Demokratik modernite sistemiyle alternatif yaratmaktadır. Önder Apo’nun tüm savunmaları ve paradigması dünyanın her yerinde büyük bir özgür yaşam gerçeğiyle ve perspektifiyle alternatiftir. Yine halklar ve kadınlar, pek çok çevrede vb. güçlü tartışılmaktadır. Özelde de kadın eksenli yaşam, tarih, sosyal bilim anlayışı iktidar ve devletin en derinlikli çözümlemelerinin gelişmesine yol açmıştır. Yine demokratik ulus perspektifi alternatif bir sistem ve demokratik bir yönetim biçimi olarak ele alınmaktadır. Ulus devlet sistemine alternatif olan demokratik ulus perspektifi kapitalist uygarlık güçleri tarafından büyük bir korku olmuştur. O sebeple, İmralı işkence sistemi devam ettirilmekte ve Kurdistan’dan yükselen, özgür bir dünyanın, yeni bir rönesansın önü kesilmek istenmektedir. Faşist AKP-MHP rejiminin öncülüğünde bu yapılmaktadır. 51. parti yılımızı karşıladığımız bu dönemde tarihin hiçbir aşamasında rastlanmayan bir soykırım savaş gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Partileşme, örgütlenme, ideolojikleşme ve bilinçlenme hakikati karşısında düşman, özgürlük hareketini yenememenin, başarılı olamamanın derin hezimetini yaşamakta ve gittikçe daha fazla barbarlaşmaktadır. İmralı’daki tecridin derinleştirilmesi İmralı’yı savaşın merkezine dönüştürmektedir. Soykırımcı rejimin saldırılarına her yerde halkımız, gerillası yüksek bir irade ile zilanlaşarak daha büyük cevap verme döneminden geçmekteyiz.

Önder APO ağır tecrit koşullarında direnişini yüksek bir irade ile devam etmektedir. Tecrit özel bir soykırım politikası olarak yürütülmektedir. Basit gerekçeler, disiplin cezaları vs. ile devam ettirilmektedir. Kesinlikle Önder APO tecridi yıkmıştır. Fikirleriyle, perspektifleri ve çözümlemeleriyle kendini dünyaya ulaştırmıştır. Halklar ve kadınlar, isteyen istediği kadar Önder Apo’ya ulaşabilir, onu anlayabilir. Önder Apo bunun tüm imkanlarını savunmalarıyla kapsamlı sunmuştur. Partileşmek, partili olmak, Önderliği anlamakla, paradigmasını yaşamsallaştırmakla ve örgütlü, mücadeleci kişiliğini daha büyük gerçekleştirmekle mümkün olduğunu belirtmek istiyorum. Önder Apo’nun fikirleri ve felsefesi yayıldıkça Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün yakınlaşmasını somutlaştıracağız.”

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın paradigmasının sadece Ortadoğulu kadınların değil, dünyanın pek çok kıtasında, coğrafyasında yaşayan tüm halkların dikkatini çektiğini vurgulayan Ruken, “Jin-Jiyan-Azadî felsefesi ile İrani kadınları, Azeri, Afgan kadınları başta olmak üzere, Arap kadınları ve diğer halklardan kadınlar Kürt kadın mücadelesinden, kadın gerillasından etkilenerek Jin -Jiyan-Azadi felsefesini kendisine rehber etmişlerdir” dedi.

‘KADININ ÖZGÜRLÜK ARAYIŞI DERİNLEŞMİŞTİR’

Zerin Ruken, şunları belirtti:

“Dünya kadınının özgürlük arayışı, özgür yaşamı kurmada öncülük rolü ve öz savunma bilinci her gün derinleşerek büyümüştür. Bu da kadınların erkek egemenlikli sistemi sorgulamasını, erkekten, egemen sistemden, iktidardan boşanması, erkeği dönüşüme zorlamasını getirmektedir. Bu sorgulamayı Jin-Jiyan-Azadî ile İran-Rojhilat serhildanlarında da çok büyük göstermiştir. Yaşanan bir kadın devrim ruhudur. Topluma yansıyan ve toplumu değişim ve dönüşüme zorlayan da kadın devrim çizgisidir. Bugün Jin-Jiyan-Azadiî dalgası ve tüm toplumsal hareketlerin kadın öncülüklü gelişen direnişlerinin sonucu erkek egemenliğini, ulus devletleri değişime zorlamaktadır. Jin-Jiyan-Azadî ile öze dönüşü sağlamaktadır. Bu tarihsel değişim ve dönüşümün kuşkusuz Zilan-Zeynep Kınacı, Zilan Pepule, Leyla Amed, Gulçiya Gabar, Berivan Zilan yoldaşların tarihselleşmesi, eylemleri ve yaşamıyla bir özgürlük manifestosuna dönüşmesiyle ilgili olduğunu ifade özellikle belirtmek istiyorum. Zilanlaşan Kürt kadınlarının sistemi, toplumu, yaşamı değiştirme ve özgürlüğü yaratmada öncülük rolünü üstlenmesiyle ilgilidir. Ordulaşan, partileşen ve sistemleşen kadın gerçekliğinin yeni bir devrimci güç olarak devrim öncüleri olarak çıkmasıdır.  Zira dirilişe geçen kadın gerçekliği sarsılmaz iradesi, umudu ve gücüyle kapitalist modernist güçlerin panzehiri olmaya devam etmektedir.

Faşist TC rejimi ayakta kalmak ve varlığını sürdürmek için son olarak geliştirdiği seçim hırsızlığı ile varlığını garantilemek için her devlet imkanını seferber etmiştir. Yürüyen direnişe, Zap, Metina, Haftanin’de gelişen fedai militanlığa karşı, soykırımcı ordu diz çökmüştür. Bir kez daha militanca iradenin, Apocu ruhun her şeyden üstün olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat kimyasal silahlardan, her türlü ağır teknik kullanımına kadar tüm yöntemlerde ısrar edilerek devam ettirilmektedir. Kesinlikle bu sürecin en güçlü eylemlerini yapan ve savaşa da öncülük eden YJA Star gerillası Zilan çizgisinin en üst düzeyde temsiliyeti, fedai ruhu pratikleştirerek, özgürlük duruşunun öncülüğü geliştirilmektedir. Bu vesileyle özgürlük militanlarını selamlıyorum. Kurdistan’ın her yerinde işgal saldırıları gelişmektedir. Sürekli bombardımanlar altında. Düşmanı bozguna uğratmak için her alanda daha güçlü bir şekilde Dem Dema Azadiye hamlesi ve  Jin-Jiyan-Azadî ile devrime yürüyoruz, kadın hamle mücadelesini güçlü yürütmeliyiz. Bunu seferberlik ruhuyla, faşist Erdoğan rejiminden ve yarattığı acılardan, halkımıza reva görülen katliamlardan, bu hareketin yetiştirdiği büyük devrimcilerin şehadetinin intikamını almak için tüm gücümüzle kadın hamlemizi geliştirerek yürütmeliyiz.

Bu nedenle özgürlük istemiyle yola çıktığımız bu mücadele, halkımızın acılarını derinden hissetme, düşmanı yenme iradesi ve iddiası kadar büyük bir ciddiyet, disiplin, özveri, fedakârlık, fedailik ister. Elbette zorluk devrimcilerin işidir. Zor olmayanla devrimciler uğraşmaz, işi olarak bilmez. Kolay ve basit olanı herkes yapabilir. Ama zor ve ağır görevleri yüreği ve beyni sağlam olan, bilinçli olan, örgütlü olan üstlenebilir. Üstlendiği görevin ağırlığından şikayet etmez. Gerekçelerle pratiğini değerlendirmez. Şikayet ve gerekçeye sarılmayan, hiçbir şeyi engel haline getirmeyen kişilik devrimcidir. Yeni ya da eski olsun önemli olan Önderlikten okunan her cümlenin anlaşılması ve pratiğe dönüştürülmesidir. Bunun için derya kadar tecrübe ve birikime gerek yoktur. Kaldı ki bu hepimizde de vardır. Zilan arkadaş bir yıllık bir militandı. Ancak binlerce yıl yaşayacak bir ruhla ölümün üzerine, düşmanın üzerine, erkek egemen orduların üzerine yürümüştür. Sema arkadaş Önderlik sahasında eğitim görmüştü. Önderlik eğitiminden geçmişti ve düşmana esir düştükten sonra Zilan arkadaşın eylemine sadece özü itibarıyla değil, biçimi itibarıyla cevap olmak isterdim diyor. Fakat zindan koşulları elvermediği için ‘zindan olmasaydı taktikte, savaşta zafer ve yaşamda özgürlük derdim’ demektedir.”
Erkek egemen zihniyetin ürünü olan kapitalist uygarlığın bir kez daha toplumsallığın kökü olan kadını hedef aldığına vurgu yapan Ruken, şunları dile getirdi:

“Batı merkezli kapitalist modernite güçleri ve kurumları kadının kendisini de dahil ederek toplumun demokratik, özgürlükçü ve paylaşımcı değerlerini yok etme, bozma, gasp etme yarışına girmiştir. Ancak kadın özgürlük mücadelemiz büyük bir mücadele ile bu tarihi değiştirme gücünün öncülüğünü her yerde yapılmaktadır. Dolayısıyla soykırım saldırıları karşısında direnip varlığımızı korurken aynı zamanda kadın kırımına ve kültürel soykırıma karşı kadın hamlemiz ile büyük bir karşı koyuş ile mücadelemizi geliştiriyoruz. Önder Apo 21. Yüzyılın kadın yüzyılı olacağı gerçeğini yarım asırdır süren mücadelenin ilk süreçlerinde fark etmiş ve tespit yapmıştır. Bugün Önderliğimizin bu öngörüsü ve bu temelde gelişen örgütlülük, kadın mücadelesinin gücü bu yüzyıla Jin-Jiyan-Azadi ile yön vererek kadın devrimine yürüyoruz. Dolayısıyla Önderliğin fikirleri evrenselleştikçe ve yaşamsallaştıkça Kürt kadın mücadelesi ve ideolojisi de evrenselleşmektedir. Kesinlikle hak ettiği başarıları sağlayacaktır. Bu anlamda kadın çağımızı özgürleştirmenin eşiğine gelmişiz. Bu anlamda Devrimci Halk Savaşı ilkeleri doğrultusunda 4. stratejik dönemin gerekliliklerine göre fedai militan bir tarzda, Zilanlaşarak, Leylaca, Xebatça katılarak, Dem Dema Azadî hamlesini, kadın hamlemizi yükseltelim, Önder Apo’yu özgürleştirelim.”

‘ÖNDER APO VE ŞEHİTLER İÇİN MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ’

Zerin Ruken, son olarak şu mesajları verdi:

“1 Haziran’dan 30 Haziran’a kadar şehadete ulaşan yüzlerce fedai, kahraman şehidimiz var. 1 Haziran hamle şehitleri başta olmak üzere Zilan-Zeynep Kınacı, Sema Yüce, Gulan-Filiz Yerlikaya, Şaristan Asmin, Zilan pepule, Hejar Zozan, Berivan Zilan, Raperin Amed, LeylaWan, Gülçiya Gabar, Leyla Sorxwin yoldaşları büyük bir sevgi ve saygı ile anıyorum. Jin-Jiyan-Azadî felsefesini dağlardan-kentlere, ovalara, şehirlere her yerde geliştirerek, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü gerçekleştirmek ve şehitlerimizin intikamını almak için mücadeleyi yükseltmeliyiz.”