8 Mart’ı Özgürlük Coşkusuyla ve Eylemle Karşılayan Kürdistan ve Dünya Kadınlarına

Dünya Emekçi Kadınlarının günü olan 8 Mart’ı eylemle, özgürlük aşkı ve özgür duruşla karşılayan tüm kadınları selamlıyoruz. Kendini Kürdistan ve dünya kadınlarının özgür yaşamına adayan genç kadın öncülerimizden Bişeng Brusk ve Sara Hogir Riha yoldaşları saygı, sevgi ve minnetle anıyor, şehadetleri önünde layık olma kararlılığıyla eğiliyoruz. Biliyoruz ki, Kürdistan gençliği, dünya özgürlük öncüleri 68 kuşağına yakışır bir mücadeleyi yükselterek Bişenglerin, Saraların intikamını alacak, anılarına Dünya kadın konfederalizminin en sağlam taşlarını öreceklerdir.

Özgürlük felsefesini Jin, Jiyan, Azadi şeklinde formüle eden Önder Apo’yu selamlıyor, Önderliğimizin 8 Mart’ını kutluyoruz. Bu paha biçilmez formül, tüm kadın özgürlük şehitlerinin temel yaşam düsturu oldu. Onlar, son nefeslerine kadar bu felsefeye göre yaşadılar, savaştılar ve canlarını verdiler. Bizler de bu uğurda bedel veren, can veren ve yolumuzu inşa eden bu kadın öncülerinin emeklerine layık olmanın büyük eylemi içinde olacağız, mutlaka özgür yaşamı yaratacağız.

Bugün 8 Mart’a en doğru ve yeterli anlamı veren YJA Star gerillalarının 8 Mart’ını kutluyoruz. TC-KDP ve dünya egemenlerinin ortaklığında gelişen soykırım ve işgal saldırıları karşısında YJA Star gerillalarının geliştirdiği başarılı eylemleri, özgürlükte ısrar duruşunu ve temsil ettikleri Kadın Kurtuluş İdeolojisi ilkelerini yaşamsallaştırma azimlerini kutluyoruz. Başta genç kadınlar olmak üzere tüm kadınların ve Kürdistan halkının buna denk bir duruş ve yaklaşım içinde olacağına, her alanda eylemleri çoğaltıp isyanı büyüteceğine ve 2024 yılını zafer yılı yapacağına inanıyoruz.

Erkek egemen sistem, kadından, kadın değerlerinden, kadın aklından ve zekasından korkuyor. Bu korku, kadın sistemi karşısında toplumu parçalamaya yönelen şaman zihniyetinden bugüne kadar tüm erkek egemenlikli oluşumlarda kendini var etti. Hatta kendini devlet tarzındaki kurumlaşmaların merkezine koydu. Kadın düşmanlığı üzerinden örgütlenen bu kurumlaşmalar, kadın değerlerine ve mücadelelerine, kadınların gelenek ve göreneklerine, kadın aklına, varlığına ve bedenine saldırmaktadır. Bu saldırılar, bizim mücadele ve özgürlük gerekçemizdir. Biz bu saldırıları gerekçe yaparak mücadelemizi zirveye taşımayı, kadın konfederalizminin inşasıyla kadın özgürlük değerlerini evrenselleştirmeyi hedefliyoruz. 2024 yılının 8 Mart’ının da bizi bu hedefimize yakınlaştıracağına inanıyoruz.

Kadınlar; Kürdistan, Ortadoğu ve tüm dünyada barışı, birlikte ve özgür yaşamayı istiyor, bunu savunuyor ve bunun eylemini büyütüyor. 2024 yılının 8 Mart’ını karşılama eylemleri bu amacın ve eylemin en görkemli göstergelerinden biri oldu. 8 Mart vesilesiyle direniş ve özgürlük ruhuyla baharın serhildan ve isyan yürüyüşlerine katılan, emek veren, özgür yaşama ulaşmanın bir adımı yapan ve kendini özgürlük temelinde var eden tüm kadınları özgürlük coşkusuyla selamlıyoruz. Görüyoruz ki, kadınlar büyük bir bilinçle, ruhla, emek ve inşa coşkusuyla bu eylemlere katılıyorlar.

Kadının inşa gücü, yaşam kurucu enerjisi, etik-estetik bakışı ile örülen yeni özgür yaşam büyük bedeller istiyor. Böyle büyük bedeller verdiğimiz bir dönemden geçerken, verilen her bir emeğin, özgürce atılan her bir adımın, direniş ruhuyla alınan her bir nefesin, isyana ve eyleme dönüşen her bir duygunun, erkek egemen sistemi yıkarak, kadın özgürlükçü yaşamı inşa etmede öncü ve birincil  güç olduğu biliniyor. Arinlerin diyarından Zilanların diyarına, Jîna Eminî’nin diyarından Viyan Caf’ların diyarına, Rosaların ülkesinden tüm kadınların çığlığı olmayı başaran, savaşan, özgürleşen, güzelleşen ve sevilen tüm kadınların diyarına, dünyanın her yerinde yükselen kadın özgürlük çığlıkları yüreğimizde yankılanıyor. Dominik ülkesinden Afganistan’a, Filistin’e, Ukrayna’ya, Yemen’e, Sudan’dan Tunus’a, Nijerya’ya, Kürdistan’dan Abya Yala’ya, tüm dünyaya, kadınların yankılanan seslerinin, özgürlük çığlıklarının ve amaçlarının takipçisi ve savunucusu olmak, 8 Mart’ı özgürlük devrimimizin temel bir dönüm noktası yapmakla mümkündür.

İnanıyoruz ki 8 mart 2024 günü bu özgürlük ve eylem coşkusu zirveleşecek, erkek egemen sistemde büyük bir kırılma yaratacaktır. Aynı ruh, coşku ve tempoyla eylemlerimizi sadece 8 mart günüyle sınırlandırmadan, 21 Mart Newrozunun özgürlük coşkusuyla birleştirmek ve tüm yıla kadın rengini vermek de erkek egemenlikli sistemdeki kırılmayı derinleştirecektir.

Bahar, yeniden doğuşun mevsimidir. Tüm doğa gibi insan da kendini yeni anlamlarla yaratır, yeniden doğurtur. Biz kadınlar da 2024 yılı baharında tüm eylemleri özgürlük ruhuyla geliştirmeye ve tüm eylemleri Önder Apo’nun özgürlüğü için yapılan eylemlerle birleştirmeye, Önder Apo’ya özgürlük, Kürt sorununa çözüm hamlesini zafere taşımaya yemin ettik. 8 Mart eylemlerimiz bu yeminin gereklerini yapmanın önemli bir adımı olacaktır.

Dünyanın neresinde olursa olsun Kürdistanlı kadınlar 8 mart eylemlerinin öncüsü olmalı, kendisiyle birlikte tüm kadınları eyleme yöneltmeli ve tarihsel öncülük rolünü oynamaya devam etmelidir. Kadın, yaşam, özgürlük ile kadın devrimine doğru yürümek, özgürlük devrimimizin yol haritasıdır. Özgürlük isyanına kalkan, özgürlük eylemi gerçekleştiren ve sesini direnen kadınların sesine katan tüm kadınları selamlıyor, şimdiden özgürlük devrimimizi kutluyoruz.

Martlar bizim, newrozlar bizim, tüm zamanlar bizim, özgürlük bizim, anlam ve güzellik bizimdir. Özgürlük, ancak biz özgürleştikçe ve sistemi bu temelde dönüştürdükçe yaşam bulacaktır. Tüm kadınları 8 Mart eylemlerini zirveleştirmeye, özgürlük meşalesini sönmemecesine tutuşturmaya ve özgürlüğü yaşamsallaştırmaya çağırıyoruz.