30. Uluslararası Kürt Kültür Festivali’ne KJK’nin Mesajı

Değerli Halkımız, Sevgili Kadınlar, Gençler ve Siz Değerli Dostlarımız;

“İşgale ve Soykırıma Karşı Kürdistanı Savunalım, Önder APO’yu Özgürleştirelim!” şiarıyla
gerçekleştirilen 30. Uluslararası Kürt Kültür Festivali vesilesiyle sizleri özgürlük dağlarımızın yarattığı
inanç, coşku, umut ve direniş ruhuyla selamlıyoruz. Böylesi bir süreçte gerçekleşen festivalinizin
anlamlı bir buluşmaya ve mücadele ruhunu daha da büyütmeye vesile olacağına inanıyoruz. Bu vesile
ile devrimimizin öncüleri olan Delal Nurhak ve Berivan Zilan başta olmak üzere kahraman şehitlerimizi
büyük bir sevgi ve saygı ile anıyor, onların yürüttüğü mücadeleye layık olmanın sözünü bir kez daha
veriyoruz.
Kapitalist sistem ömrünü uzatmak, Ortadoğu’yu işgal etmek ve dünyayı yeniden şekillendirmek
için uluslararası bir komplo ile Kürt soykırımını hedeflemiştir. 24 yıldır komplo farklı şekillerde
sürdürülmek istenmiş, Kürt halkının ve kadınlarının kimliğine, diline, iradesine, tarihine ve
kazanımlarına dönük soykırım saldırılar katlanarak devam etmiştir. Faşist TC rejimi varlığını Kürt
halkının yokluğu üzerinden inşa etmek istemektedir. Türk devletinin 100 yıldır uyguladığı bu soykırım
politikalarının öncelikli hedefi ise Kürt kadınları olmuştur. Soykırım, asimilasyon, sömürü ve özel savaş
politikaları kadınlar üzerinden yürütülmek istenmektedir. AKP-MHP faşist rejimi bu soykırım
politikalarını daha etkili yürütmek için tüm imkanlarını seferber etmiştir.
Önder APO şahsında Kürt halkını, kadınları, özgürlük mücadelesi yürüten tüm kesimleri
hedefleyen komplocu güçler Önder APO’nun yüksek öngörüsü ve mücadelesi ile ilk günden boşa
çıkarıldı. Önder APO komplonun sonuca ulaşmasını engellemek için her an’ı mücadele ile dolu olan
büyük bir çaba ve emeğin sahibi olmuştur. Kendini halkların özgürlüğüne adayan Önder APO
mücadeleyi büyüten duruşuyla komplonun hedefine ulaşmasını engellemiş, komploculara cevabı
demokratik, kadın özgürlükçü ve ekolojik bir paradigma temelinde özgür bir yaşamın yeniden inşası
olmuştur.
Bugün Kürdistan dağlarında tarihin ve yüzyılımızın en zorlu savaşı yaşanmaktadır. Ülke ve
toprak aşkını zirvede yaşayan Kürdistan gerillası, muhteşem direniş ve savaşı ile tarihin akışına yeni ve
büyük izler bırakmakta, yok edilmek istenen özgürlük hafızasını büyük komünal ruhu ile
canlandırmakta, büyütmektedir. Genç ve fedai yüreklerinde büyük bir hakikat taşıyan Kürdistan
gerillası, Zap, Avaşîn ve Metîna’da yürüttüğü savaşla 21. yüzyılın gerilla savaş tarzını, aklını en güçlü
bir biçimde ortaya koymaktadır. Faşist AKP-MHP hükümetinin Osmanlı rüyalarını Zap’ta bir kabusa
çevirmekte, 100. yılına doğru giderken Lozan’ı güncelleme planlarını alt üst etmektedir. Özgürlük
hareketimizin 50. yılında gerilla, 100 yıllık sömürgeci-soykırımcı politikaları yüreğiyle, beyniyle,
tarzıyla, inanılmaz fedakarlığı ile paramparça ediyor. Büyük devletlerin bile bir ay dayanamadığı uçak,
SİHA saldırılarına, kimyasal nükleer saldırılara karşı insanüstü bir direniş gücü ile cevap veriyor.
Gerillamızın bu büyük direnişi ve yenilmezliği, tüm sömürgeci politikaların artık iflas ettiğini bir
kez daha kanıtlamaktadır. Kürt’ün büyük dirilişi, varlık ve özgürlük mücadelesiyle kendini yeni bir
aşamaya ulaştırmıştır. Kürdistan gerillasının “burası Kürdistan’dır, giriş vardır çıkış yoktur” mesajı bir
gerçeğe işaret etmektedir, “sizin iki yüz yıllık politikalarınız iflas etmiştir, artık bunu değiştirmelisiniz”
demektedir. Uluslararası ve bölgesel iktidar güçleri artık bu gerçeği görmeli ve Kürdistan politikalarını
özgür Kürt’ün yenilmezliğini dikkate alarak yeniden belirlemelidir. Sömürgeciliğin, soykırım
politikalarının, ihanet ve işbirlikçiliğin zamanı geçmiştir. Özgür Kürt ve özgür kadın stratejimiz
şimdiden kazanmıştır.Önemli olan halk ve kadınlar olarak gerillamızın bu ustalıklı ve fedai savaşı ile bağlantı içinde,
buna paralel olarak faşizme ve sömürgeciliğe karşı mücadelemizi büyütmek ve düşmanı tam bir
kuşatma içine almaktır. Tarihin bu çok kritik eşiğinde sadece gerillaya destek olmak değil, gerilla
tarzında düşmana karşı intikamı büyütüp başarıya kilitlenerek mücadele etmek çok önemlidir. Halk ve
kadınlar olarak zafere kilitlenen, kendine güvenen, soykırımcı ve cinsiyetçi saldırılara karşı en üst
düzeyde aktif cevap veren, örgütlenen ve eylemselleşen bir mücadele gücünü geliştirmeliyiz.
Kürdistan’ın tüm alanlarında kadın öncülüğünde eylemsellikler gelişmektedir ve bu çok anlamlıdır. Bu
eylemleri daha sonuç alıcı bir tarza kavuşturacak, düşmanı çaresizleştirecek bir sürekliliğe ve
yaygınlığa kavuşturmalıyız. Gerillamızın direnişine ve şehitlerimizin ölümsüzlüğüne ancak böyle layık
olabiliriz. Onların bize verdiği esas mesaj, mutlak direnme ve kazanma temelindedir.
KJK olarak başta kadınlar olmak üzere tüm halkımızı, gençleri, duyarlı tüm kesimleri, dostları
var olan mücadeleyi daha büyütmeye çağırıyoruz. Çaresizleşen düşmana nefes aldırmayacak biçimde
her yerden mücadele ateşini yakmaya ve düşmanı bitirecek tarzda mücadeleyi yükseltmeye
çağırıyoruz. HPG ve YJA/STAR öncülüğünde gelişen bu savaş mutlak zaferi hak ediyor, yine elli yıllık
Önderlik yürüyüşü ellinci yılında zaferi hak ediyor, kadınların onurlu mücadelesi zaferi hak ediyor. Bu
temelde Rêber Apo’nun zafer çizgisine, gerillanın direnişine, kadınların inatçı mücadelesine
kilitlenelim ve mutlaka kazanalım.
Bizler bugün Önder APO’nun direniş çizgisinde mücadeleyi büyütme karalılığındayız. Kürt
kadınları ve gençleri, Kürt halkı ve dostları komplocu güçler karşısında ilk gün olduğu gibi bugünde
büyük bir direniş içindedir. “Kadın Kırımına Karşı Özgür Toplumu ve Özgür Kadını Savunma Zamanı”
ve “Tecride, İşgale, Faşizme Son, Özgürlüğü Sağlama Zamanı” hamleleri kapsamında mücadelemizi
büyüteceğiz. Bu temelde KJK olarak bir kez daha 30. Uluslararası Kürt Kültür Festivalini büyük bir
inanç ve kararlılıkla selamlıyor, şehitlerimizi saygıyla anıyor, Özgür Önderlik ile Özgür Kürdistan’da
buluşacağız diyor.
JİN, JİYAN, AZADİ!